Tiyatronline’ın YALAN Haberi - İki Ucu Pis Bir Değnek!
21 Haziran 2012
tarihinde yayımladığım Oyun
Atölyesi ! Özür Dile ve Bilet Paralarını İade Et! Başlıklı yazımda
“İşin bir başka yönü de şu: O akşam Enka’da oyunu
seyreden tiyatro eleştirmenleri ve ödül
jürilerinin anlı şanlı üyeleri var. Onlar durumun farkında değil ya da farkında
ama “susmayı” tercih ediyorlar. Attığım tweet’lere beni takip eden tiyatrocular
gözlerini yumuyor, bir ikisi dışında. TEB ne der bu işe? Oyun hakkında eleştiri
yazanların tepkisi ne olacak? “Haber veren” http://mimesis-dergi.org/ haberi
verebilecek mi? Gelecek sene bize sahne vermezler mi diye endişelenecek? Ya http://www.tiyatrodunyasi.com? http://www.tiyatronline.com/ , “elini
taşın altına koyan” http://www.tiyatrodergisi.com.tr , İKSV ne diyecek? Oyun
Atölyesi’nin Moda’daki sahnesini kullanan tiyatrocular ne diyecek bu işe?
“Susmayan tiyatrom" ne yapacak? Unutmayın ki meslektaşından sorumludur
herkes. Zira toplum gözünde mesleğin imajı herkesi ilgilendirir. Ama bu kadar
zaman ses çıkarmayan şimdi mi çıkaracak!” demiştim.
“Londra’daki Shakespeare Festivali’nde ülkemizi başarıyla
temsil eden, Kemal Aydoğan’ın yönettiği oyunda; Kevork Malikyan, Emre Karayel, Mert Fırat, Onur Ünsal, Evrim
Alaysa, Muharrem Özcan, Gözde Kırgız, Zeynep Alkaya, Tuğçe Karaoğlan, Mehmet
Özbek performanslarıyla göz doldurdu.
Shakespeare klasiği olan oyunu dilimize Bülent Bozkurt çevirirken, oyunun ışık
tasarımı İrfan Varlı’ya, sahne tasarımı Bengi Günay’a, müzik ise Tolga Çebi’ye
ait” diyor.
Sahnede yer almayan Kevork Malikyan’ın göz dolduran performansından bahseden Tiyatronline, bu şekilde bana
da cevap vermiş ve ne olduğunu
göstermiş oldu.
Enver Başar’ın sahibi olduğu ve Yaşam Kaya ile birlikte
editörlüğünü yaptığı “tiyatro”(?) portalı tiyatronline’ı, Enka’da yaşanan tiyatro rezaletini duymamışsa bir türlü yok eğer duymuş da bu haberi böyle yapmaktan
kaçınmıyorsa ayrı ayrı değerlendirmek gerek.
Diyelim ki duymadı. Olay 20 Haziran 2012 tarihinde oluyor,
tiyatronline, 22 Haziran 2012 gece yarısı haberi veriyor. Aradan yaklaşık iki
gün içinde olan bitenden haberi yok, “kes-yapıştır” ile “öyle olmuştur” diyerek
haber(?) yapıyor. Aslına bakarsanız 1
Haziran’dan beri ortaya çıkan durumdan da haberdar değilmiş demek ki. Zira
Kevork Malikyan 30 Mayıs’tan bu yana gösterilerde yok zaten. Bu durumda “Tiyatronline durumdan bîhaber “tiyatro portalı”(?)” der geçersiniz ama geçmişe
yönelik haber yapmak, “olacağı” haber vermek yerine “oldu” demenin amacı nedir
diye sormaz mısınız? Hangi “Merhaba diyen” onun için önemlidir, Enka mı, Oyun Atölyesi mi? Eğer Enka’nın “merhaba”sı
önemli ise ki bence öyle olmalıdır (ve haberin başlığında “ENKA Kültür Sanat Buluşmaları”nın
“merhaba” dediği belirtilmiştir ve de Oyun Atölyesi, “oyunu” ile zaten çok
önceden demesi gereken “merhaba”ları demiştir) haberde Enka’nın gelecek
programından bahsetmek gerekmez mi? Oysa tiyatronline, Enka’nın “merhaba”sını bahane ederek Oyun
Atölyesi’nin reklâmını yapmaya daha çok önem vermektedir. Bunun için de ne yazdığından
habersiz “haber “vermektedir.
Twitter’da Enver Başar ile birbirimizi takip ediyoruz, Yaşam
Kaya takipçim olmamasına karşın
yazdıklarımdan haberdar olduğunu defalarca gösterdi. Ortaya çıkan rezaletten benim yazdıklarım nedeniyle haberdar olmaları dışında
başka bir seçenek yok. Zira benim dışımda bu rezaleti dile getiren olmadı. Tiyatronline,
gerçeği benden öğrenip gene de bu YALAN haberi yapmışsa, durum daha da vahim. Zira o zaman
ortada kötü niyet, hesap var; tiyatronline,
sayfasını “düzmece- yalan” haber üzerine kurmuş demektir. Bir taraftan benim soruma cevap verdiğini
ve de “duruşu”nu göstermiş olur, haberi beni yalanlamak için kurguladığı
anlaşılır; öte yandan da “tiyatronline
bu YALAN haberi kime yaranmak için yapmış olabilir” sorusunu düşündürtür.
Birini yalanlamak için
rezaletin yanında olmayı seçmenin
temelinde nasıl bir “etik”(?) anlayışı
olabilir?
Tarihe not düşeyim derken kendinizi de kaydedersiniz. Tarih,
yüzünüze “tükürür” bir gün!
Neresinden tutarsanız tutun, iki ucu da pis bir değnek!
Melih Anık
Yorumlar
Yorum Gönder