Baskilli (Öğretmen) Velinin Dilekçesi Üzerine
Mimesis
Haber/Mimesis Tiyatro Çeviri Araştırma Dergisi´nin 19.sayısı Elazığ Halk
Kütüphanesi tarafından müstehcen içerikli olduğu gerekçesi ile iade edilmiş.
Olayı başlatan, bir velinin el yazısı ile 10 Nisan 2012 tarihli yazdığı dilekçe
olmuş.
“Şakir Benzeş
Kültür Merkezi Müdürlüğüne
Baskil
İlçemizin
tek kütüphanesinin bulunduğu Şakir Benzeş Kültür Merkezin de çocuklarımızın uyarısı neticesinde yapmış
olduğumuz araştırmayla Boğaziçi Üniversitesi tarafından yayım-lanmış olan
MİMESİS isimli tiyatro-çeviri, araştırma dergisi-nin 19.sayısının 100-112 .
sayfalarında yer alan görsellerin çocuklarımızın ahlaki değerleriyle
uzlaşmadığı ve görsellerin çocuklarımızın ahlaki yapısına zarar verebileceği
kanaatine ulaşılmıştır. Bu sebeple ismi geçen derginin ve benzeri içerikli
yayınların titizlikle ve aceleyle toplanmasını, raflardan alınmasını istiyoruz.
Gereğini
bilgilerinize arz ederiz.
Adres
10 Nisan 2012 –İmza
2 imza
daha..”
Olayın
açıklanmasından sonra gerek Mimesis ve gerekse Twitter’da yazılan twitlere
baktığımda çoğunluğun “ezber” tekrarı yaptığını gördüm. “İşte yeni bir sansür
olayı!” teşhisi yapıldı. Çoğunluk “acı acı güldü”. Bu teşhislerin olasılığına
değer ve hak vermekle birlikte olayın başka bakış açılarından da görülmesi
gerektiğini düşündüğüm için bu yazıyı yazdım. Şunu belirtmeliyim ki her türlü
spekülasyona açık olmakla beraber "ne öğrencisi, veliler bunu kılıfına
uyduruyor" diyenler de olacaktır ama ben
ben dilekçeyi yazıldığı gibi “okuyorum”.
En kolay
saptama dilekçeyi verenin bir cemaata
mensup olduğu ve gerici anlayışını bir neden yaratarak kullandığıdır. Bu
çerçevede öğretmenin geçmiş uygarlıklar
konusunda belli bir birikim ve görüşe sahip olması/olmamasının önemi yoktur.
Ancak bunun kolaycı bir yaklaşım olduğunu
belirtmek isterim. Özellikle küçük çevrelerde insanların içinde
bulundukları atmosferi doğru değerlendirmek gerekir.
Dilekçede
dikkatimi çeken husus şudur: Öğretmeni, çocuklar(yani öğrencileri) uyarmış.
Öğretmenin “çocuklarımızın ahlâki
değeriyle uzlaşmadığı” ifadesi çocukların uyarısından;
“çocuklarımızın ahlâki yapısına zarar vereceği kanaati” de çocukların
tepkisinden öğretmenin çıkardığı bir sonuç.
Elazığ’ın bir
ilçesi olan Baskil 2010 yılı itibariyle 15485 nüfuslu bir ilçe. Halkın %
65’inin çiftçilik yaptığı belirtilmiş. Kişi başı gelir yıllık 1670 Amerikan
Doları imiş.
Elbette ki
okulun “profili”nde bu sosyal yapı yansıyacak ve öğretmenler de kendi
geçmişleri ve düşünceleri ne olursa olsun bu yapıyı dikkate alacak ve bu
yapıdan etkilenecektir. Yani öğrencilerinden gelen itiraza rağmen öğretmenin
karşı bir duruş göstermesi zordur. Buna isterseniz “mahalle baskısı” diyelim.
Ama şunu asla
gözden uzak tutmamak gerekir. Sebebi ve itici saikler ne olursa olsun uygarlıklar
üzerinde cehalet ve algı yanlışı bu ülkenin bir gerçeğidir. Bunu Baskil’den
örnekleme ihtimali daha çoktur ama İstanbul’un merkezinde aydın olmasını
beklediğiniz insanların da bu konuda “defo”lu olduğu gerçektir.
Her şeye
rağmen herhangi bir kişinin inandığı bir konuda itirazının peşinde koşarak
dilekçe vermesi ve değişim sağlamasında bir umut ışığı görmek istiyorum.
Dilekçe yazmak kendini ortaya koyma cesaretini göstermektir. Bu iradeyi çevremizde çok sık görmüyoruz. Bu
iradeyi gösterebilen insanların doğruları anlamada herkesten daha da başarılı
olacağına inanıyorum. Önemli olan onlara yardım etmektir ve bilgilerini
tazelemelerine yardımcı olmaktır.
Baskil
uygarlıklar yönünden çok zengin bir ilçedir. Ama ne yazık ki o uygarlıklar
üstünde oturan Baskilliler farkında
değilmiş demek ki. Mimesis,
“ayıplayacağına” Boğaziçi Üniversitesi
ile birlikte, yetkililerle temas etmeli;
Baskil’de uygarlıklar konusunda toplantı , kitap kampanyası yapılmasını,
tiyatro oyunu oynanmasını sağlamalıdır. Aklıma ilk gelen de Yiğit Sertdemir’in
Medeniyet Tiyatrosu’dur. Tiyatronun bu konuda
“susmama” zorunluluğu vardır.
Aynı fikirde olanların birbirini alkışlaması yerine “farklı olana
anlatmak”, tiyatronun zor ama en önemli görevlerinden biridir.
Melih Anık
Baskil ile
ilgili bilgi:
Yorumlar
Yorum Gönder