Mauritius İzlenimleri 6

Mauritius'da gelir getiren üç kalem var : Turizm, tekstil ve şeker kamışı. Turizmde amaç, nüfuslarının üstünde turist getirmek. Bu nedenle yeni oteller, AVM'ler yapılıyor. Ancak bunlar yapılırken turistin ilgisini çeken saflık temizlik ve doğa kayboluyor. Mauritius yabancılara hizmet eden durumunda. Tekstilde dünya markalarının üretimi burada yapılıyor ama Mauritius'un kendi markası yok. Başka markalar için fason üretim yapılıyor. Gördüğüm kadarıyla onların buradaki fiatları kendi ülkedekilerden de pahalı. Bu alanda Hintliler çalışıyormuş. Şeker kamışının şeker olması da özelliğini kaybeden bir konumda zira dünya piyasası ve turizmden beklentilerin artması bu ürünü ikinci plana atmaya başlamış. Mauritius şu anda tarım olarak kendine yetiyor. Küçük baş hayvancılık da sorun değil ama büyük baş hayvan ithal ediyormuş. Balığın da ithal edildiğini duydum. İstihdamın çoğu da turizm alanında desem yanılmış olmam.
Mauritius'da konuştuğum bir yerli "Benim üç oyum var. İkisini kendi partime birini muhalefete veriyorum. İktidarı denetlemek için iyi muhalefet gerekli" dedi. Çok takdir ettim ama başta anlamadım. Biraz araştırdım. Meclise girecek 60 üye için yirmi bölgeye ayrılmış ülke. Her bölge üç milletvekili çıkarıyor. Her parti  üçten fazla aday belirliyormuş. adayların dini, etmik vb kimliklerini açıklamaları zorunlu imiş. Amaç ülkede her farklılığın hakça temsil edilmesini sağlamakmış. Seçmen listeden istediği üç adayı işaretliyormuş. "Üç oyum var" demek de üç aday işaretlemek anlamına geliyor. İkisini kendi partisinden birini karşı partiden seçiyormuş. Böylelikle her seçmen kimi seçtiğini biliyor ve vekiller de parti başkanının ağzına bakmıyormuş. Ayrıca karışık bir hesaplamayla meclise seçilen ve "best loser" denilen sekiz milletvekili daha varmış. Bunlar partileri kaybetse de seçmenden yüksek oy alanlar arasından seçiliyormuş. İki aday daha özel bir yöntemle seçiliyor böylelikle mecliste yetmiş milletvekili oluyormuş. Meclis cumhurbaşkanını seçiyormuş. Oyunu bilinçli kullanan seçmeni duyunca darısı benim ülkeme dedim, içimden.
Melih Anık

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atatürk ve Muhsin Ertuğrul ve de '.....çü'ler

Haldun Taner’in "Keşanlı Ali"si

Türk Tiyatrosu’nun Meseleleri