Testosteron – Bir Yoruma Cevap - Metin Coşkun

Tiyatrocu  Metin Coşkun, 2 Ocak 2009 tarihinde  Tiyatro Dünyası’ndaki yazımın altına şu yorumu yazdı:
“ZIRVA TEVİL KALDIRMAZ!!
Bir yazı(!) yazıp, tepkiler yükselince başka bir yazıyla yazısının "yeniden okunması", "tarafsız okunması", "hiç bir etki altında kalmadan okunması", ne dediğinin değil "ne demek istediğinin" anlaşılmasını istemek, "şecaat arzeylerken sirkatin söylemek" değilse nedir?
Sanal ortamda vıdı-vıdı etmeyi değil, seyircinin karşısında olmayı tercih ettim ve ediyorum ancak; ortada iki soru var ki cevaplanması gerekiyor.
-"Oyunu ve yorumu kendinize ve seyircinize yakıştırıyor musunuz?"
El cevap: EVET! (Açmak gerekirse, bu güne dek içinde olduğum oyunların en sevdiklerimden biri. -Sınıflandırmayı sevmediğim için kaçıncı olduğunu söyliyemeyeceğim-)
-"Oyunu beğenmediğini ifade eden bir görüş karşısındaki hakaret kampanyasında mı yoksa düşüncenin özgürce ifade edilmesinde direnmekte mi birleşeceğiz?"
El cevap: Yazınızın altında yer alan düşüncelerin işkence altında alındığını mı sanıyorsunuz.
Oyunu seyrettiğiniz günkü davranışlarınız ise 39 yıllık meslek yaşamımda karşılaştığım ’en pespaye’ davranışlardan biri olarak anılarımda yerini aldı.
’Event avcısı’ sen de...”
Ben kendisini tv dizilerinde canlandırdığı ‘pespaye’ karakterlerle yeniden hatırladım. Canlandırdığı karakterler bir tür ‘körleşme’ yapmış olmalı ki  tiyatrocu kimliğini oluşturan Aymazoğlu ile Kundakçılar, Bedreddin,  Jan Dark Davası, Uyarca, Yusuf ile Menofis,  Mefisto,Rummuz Goncagül , Bir Halk Düşmanı , Misafir, Bir Şehnaz Oyun, Bir Ceza Avukatının Anıları, Galile'nin Yaşamı, Resimli Osmanlı Tarihi, Yaz Misafirleri, Rumuz Goncagül, Küçük Adam N’oldu Sana, Hikaye-i Mahmut Bedrettin, Sınırda-Duvar gibi oyunlar içinde DİKEN gibi duran Testosteron’u “O güne dek içinde olduğu oyunların en sevdiklerinden biri” olduğunu söylemiş ve kendine YAKIŞTIRMIŞ!
 Ben onun o tv dizilerine mecbur, o “pespaye” karakterlerle  tanınmış, hatta teklif gelse yeniden o karakterleri oynayarak “event” olacak olmasını anlıyorum da onun kendine bakmadan bana “pespaye” “event avcısı” gibi saldırmasını anlamadım, hoş karşılamıyorum.
 Aradan 3 yıla yaklaşan bir zaman geçti. Geçen zaman içinde Nâzım Hikmet oyunu yaparak solcu olduğunu hatırladı. Belki de bu oyun onu tedavi etmiştir ve aslına geri dönmesini sağlamıştır. Metin Coşkun’a yazdıklarını hatırlatmak istedim.
Belki utanır da bir daha yapmaz.
Melih Anık

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atatürk ve Muhsin Ertuğrul ve de '.....çü'ler

Haldun Taner’in "Keşanlı Ali"si

Türk Tiyatrosu’nun Meseleleri