Devlet Tiyatroları Edebi Kurul'unun Ders Gibi Kararı

Nahid Sırrı Örik'in İhanet isimli oyununu okudum. Eser, Bütün Eserleri kitabındaki diğer tüm eserleri(5) okumak isteği uyandırdı içimde.

Nahid Sırrı Örik'in İhanet oyununda satır aralarındaki toplumsal eleştirilerinden çok etkilendiğimi belirtmeliyim. Ayrıca bir dönem oyunu olarak da bende Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun eserlerini hatırlattı. Bu oyunla ilintisini düşünerek Ankara'yı yeniden okumak için raftan indirdim.



Tabii ki Nahid Sırrı Örik'in güzel kadınlara karşı tutumu İhanet'in ana ekseninde yer alıyor. Kişilerin duygu ve düşüncelerini ortaya koyan ikili sahneleri ve de oyunun akışını çok beğendim. Kişiler arasındaki açık ve net diyaloglara da hayret ettim.

"Bütün Oyunları" kitabının sonuna eklenen Devlet Tiyatrosu Edebi Heyeti'nin 1953 tarihli iki kararı dikkatimi çekti. Oyunu yönetmesi için görevlendirilen Nihat Aybars'ın oyunun oynanmamasına ilişkin yaptığı itiraz değerlendirilmiş ve kendisine cevap niteliğinde bir kurul kararı alınmış. Eserin "gerek aktörlük gerek reji ve gerekse müessese bakımından verimli olmayacağı" hakkındaki Nihat Aybars'ın mütealasına şu satırlarla cevap verilmiş:

"Bir eserin aktörlük ve reji bakımından verimli olup olmaması, kanaatimizce biraz da aktörlerle rejisörün kaabiliyet ve çalışma derecelerine bağlı bir keyfiyettir. Hangi eserin müessese için verimli olup olmayacağı ise hiç bir zaman hiç bir yerde önceden kestirilemeyecek hususlardandır ve çok defa eserlerin edebi değerleriyle de pek âlakalı değildir. Nitekim bir çok yabancı sahnelerde olduğu gibi bizim sahnelerimizde de her bakımdan çok değerli tanınmış ve milletlerarası repertuvara malolmuş bazı eserlerin bazen müessese için hiç verimli olmadıkları müracaat sahibinin de yakından mâlumu olmak icabeder."

Altında Lütfi Ay, Cevat Memduh Altar, Munis Faik Ozansoy, Aka Gündüz ve Ahmet Muhip Dranas gibi imzaların olduğu bu cevabı tüm tiyatrocular baş uçlarına asmalıdırlar.

Edebiyat ve tiyatro dünyamızın önemli şahsiyetlerinin vurguladıkları hususlar, eser seçme kriterleridir. Kurul kararında kaabiliyetli ve çalışmaktan yılmayan aktörler ve rejisörlerle çalışın denilmekte. Müessese verimliliği ile pek açıktır ki çok bilet satmak ifade edilmektedir. Kurul "çok bilet satan iyi oyun demek değildir, buna da aklınızı takmayın" demektedir. Bu hususlar, "doluluk oranı" gibi bir saçmalığa kafasına takmış ve de "insan öğütme değirmeni" olmuş İstanbul BB Şehir Tiyatrosu yöneticilerine anladıklarından emin olunana kadar defalarca okutulmalıdır.

Melih Anık

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atatürk ve Muhsin Ertuğrul ve de '.....çü'ler

Haldun Taner’in "Keşanlı Ali"si

Türk Tiyatrosu’nun Meseleleri