Niçin Yazmak?

Ben hep yazdım. Rapor, anı, oyun, şiir, hikâye yazdım. Okuduğum kitaplardan altını çizdiğim satırları topladım bir defterde. Küçük küçük notlar aldım yanımdan hiç eksik olmayan not defterime. Bir konferansta birini dinlerken, tv'de bir şey seyrederken önümdeki kâğıt kalem oldu her zaman. Seyahat anılarımı yazarım hâlâ günü gününe.  Yatarken baş ucumda mutlaka kalem ve kâğıt var gece yatakta ansızın uyanıp aklıma geleni not etmek için. Mühendislik yaptığım yıllarda iş ile ilgili yapılacakları unutmayayım diye gece uykum kaçar kalkar yazardım. Son yıllarda tiyatro yazıları yazıyorum. Yolda yürürken gözüme çarpanı fotoğraflıyorum şimdi. Bazen telefona kayıt yapıyorum. Yazmak delice bir tutku gibi bende. Masamın üzerinde küçük küçük kâğıtlara aldığım notlar biriktikçe içime sıkıntı veriyor. Onları gözden geçirip bir defterde toplamak istiyorum. Sıra gelmiyor bir türlü ya da yazmaktan toplamaya zaman bulamıyorum. Son yıllarda biraz daha düzenli oldum. Şimdi deftere yazıyorum. Ayrıca anı defterlerim var. Ne olacak bu yazdıklarım? Ben bile geçmişte yazdıklarımı okumaya fırsat bulamıyorum benden sonra kim okur? Herkesin kendi hayatı var.. 
Üniversiteden bir arkadaşım vardı, Kerime.. Devamlı yazardı. Yaşamazdı yazardı. Her ânını yazardı. Diyelim onu gördünüz ve ayak üstü bir şeyler konuştunuz onu da yazardı siz gittikten sonra.. Yaşamaya vakti yoktu Kerime'nin. Yazmak deyince o aklıma gelir. Onu düşündüğümde ben 'normalim'.. Şimdi ne yapıyor bilmem. 'İçimden öyle geliyor' derdi Kerime. 'Yazmasam bir şey eksik kalacakmış gibi geliyor bana'. Sait Faik'i bilirsiniz 'yazmasam delirecektim' diyen martıların arkadaşı Sait Faik'i. İnsan bir süre sonra yazmak için bakıyor çevresine, yazmak için olay, insan, anı biriktiriyor. İyi de kime yazıyorsun? Eskiden daha sık ve çok sorardım kendime. Şimdi cevabı biliyorum. Kendim için yazıyorum. Zira yazmak kendimi daha iyi anlamamı sağlıyor, düşüncelerimi ayıklamama yardım ediyor, yaşamanın anlamını yeniden yeniden algılamama yardım ediyor. Nâzım ne demiş, 'Yetmişinde bile meselâ zeytin dikeceksin çocuklara falan kalsın diye değil, yaşadım diyebilmek için' Yazmak da öyle. Yazmalı daha çok yazmalı, yaşadım diyebilmek için!
Melih Anık

Yorumlar

  1. Merhaba,

    Sel gider kum kalır... Söz uçar yazı kalır... Kuşku duyan düşünür... Düşünen yazar... Yazan sorumlu, yazmayan sorunludur... Yazmak iyidir... Yazar iyicildir...

    Bulunmaz

    YanıtlaSil
  2. Sizn kadar yasanmisligim ve yazmisligim yok ama kendimi bildim billi ben de not defteri ve kalemle yasiyor, yaziyorum. Sizin gibi ben de kendime ayni soruyu soruyor, ayni cevabi veriyorum. Bazen seyahatlerimde yazmaktan göremiyorum hatta. Bu yazinizi okuunca cok mutlu oldum ve guc aldim. Tesekkurler...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atatürk ve Muhsin Ertuğrul ve de '.....çü'ler

Haldun Taner’in "Keşanlı Ali"si

Türk Tiyatrosu’nun Meseleleri