Ben Ne Biçim Bir “İnsan”ım !

Ben beyzbol sopası (veya başka bir şey) ile bir başkasının kafasına vuramam; herhangi bir silahı bir başkasına doğrultamam.

Uyurken fotoğrafımı çeken kadın gazetecilerin bacak aralarını fotoğraflamak benim aklıma gelmez.

Başıma gelen bir kötülüğü başkası için dilemem.

Geçmişte yerden yere vurduğum birini  üstünden bir zaman geçip de översem kendimden nefret ederim.

Yalan söylemek bence ahlâksızlıktır.

Yanlış yaptığımı anlarsam başkası unutmuş bile olsa ben bir fırsatını bulup özür dilemek isterim.

Yalnız kalmayı göze alma pahasına bireysel özgürlüğüme çok önem veririm. Aklım “terazim”dir.

Sanatın içine tükürmem, tüküremem. Zira sanat, insan olmak için gereklidir.

Vicdanım yol gösterir bana, “devlet hakkı”, “kul hakkı” yemekten korkarım.

Sokakta  gördüğüm hamile kadına "terbiyesiz" diyemem. (*)

Karım EŞİM'dir.

İnançlı HER insana saygı duyarım.

Yaşam alanıma çok değer veririm.

Hesap kitaplı iş yapmam, kaz gelecek diye tavuk göndermem.

Bir insanın hapishaneye düşmesini  isteyecek kadar büyük bir nefreti yüreğimde taşıyamam.

Ölen  gençlerin yüzü gözlerimin önünden gitmiyor. Bundan böyle her sabah tek gözlerini dünyaya açacak olan o gençleri düşündükçe yüreğim daralıyor. Evlere düşen ateşin sıcaklığı yüzüme vuruyor, bunalıyorum.

Bir kadının türbanını çekip çıkarmak aklımdan geçmez, düşüncesi ile bile utanırım.

En umutsuz anlarımda sokaktaki  bir çöp kutusunu bile deviremem.

Darbenin provası olacak bir tiyatro oyunu seyretmedim. Dünyada bir tiyatro oyunu ile darbe yapıldığını bilmiyorum.

Telekinezi ile yok etmeyi ciddiye almam.


BEN NE BİÇİM BİR İNSANIM!


Not: Bu yazı yeni eklemelerle(*) her zaman değişebilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atatürk ve Muhsin Ertuğrul ve de '.....çü'ler

Haldun Taner’in "Keşanlı Ali"si

Türk Tiyatrosu’nun Meseleleri